olmaması gerektiği düşünülebilir, ancak durum öyle değil. Okul hala açılmadı, yeniden açılmamasına temel teşkil edebilecek gizli korkulardan biri de, (milliyetçiler tarafından Türkiye için bir iç düşman olarak görülüyorlar) Yunan Ortodoks'larının bu ülke için kötü olaylara neden olacağının düşünülmesi.
Kıbrıs'a bakalım. Avrupa, Türkiye'nin limanlarını ve havaalanlarını Kıbrıs Rum Kesimine açmasını istiyor. Türkiye bunu bugüne kadar reddetti. Önümüzdeki yıl seçimler var, Erdoğan milliyetçileri kızdırabilecek böylesi bir kararı almaz. Kıbrıs, milliyetçi varoluşa adeta bir dayanak teşkil ediyor. Ellili yıllardan beri, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere yaptığı eziyetler bilindiği halde Avrupa her zaman Kıbrıslı Rumların tarafında saf tutmuştur. Adanın birleştirilmesi konusunda yapılan referanduma Türkler ‘evet’ derken, Rumlar ‘hayır’ demiştir, buna rağmen Avrupa, kulağını Türk tarafına değil hala Rum tarafına açık tutmaktadır. Kıbrıs konusu, Milliyetçiler açısından - biraz abartılı da olsa- Türk'ün her yönden saldırı altında olduğu, tehdit edildiği savını doğrulayan bir örnektir. Bu nedenle Türkiye'de Kıbrıs konusunda herhangi bir tavizin verileceğini beklemek zordur.
Avrupa Türk milliyetçiliğine karşı ne yapabilirı Liberal Türklerin bu soruya cevabı basit:
Avrupa ikiyüzlülüğü bırakıp, adil davranmalıdır. İkiyüzlülük, milliyetçilerin ‘Avrupa'nın amacı Türkiye'yi üye yapmak değil onu zayıf düşürmek’ şeklindeki yaklaşımlarını besleyen bir zemin oluşturmaktadır. Birlik haklı olarak düşünce özgürlüğü konusunda Türkiye'nin adım atmasını talep ediyor ancak Birliğin en büyük ülkelerinden biri olan Fransa'da Ermeni Soykırımını reddetmeyi cezalandıran yasa kabul ediliyor. Bir çok Türk, ‘bu durumda Fransa'da da insanlara düşüncelerinden dolayı dava açılabilecek, peki bu, Avrupa'nın o muhteşem düşünce özgürlüğü anlayışına nasıl uyuyorı’ Diye soruyor.
Bir de ibadet özgürlüğüne bakalım, Avrupa Türkiye'nin Ruhban Okulu'nu açmamasını eleştiriyor, peki birçok Avrupa ülkesinde Müslümanların özgürlüklerinin kısıtlanması için adımların atıldığı bilinmiyor muı Bir de hafife alınmayacak kamuoyu araştırmaları var, Avrupa Türkiye ile üyelik müzakereleri yapıyor ancak her geçen gün sokaktaki Avrupalının Türkiye'yi Birlik'te görmek istemediğini duyuyoruz. Bu durumda milliyetçi Türkler, o zaman bu bir yere varmayacak, sadece bizi zayıflatmayı hedef almış olan üyelik işini biz neden bu kadar ciddiye alıyoruz diye soruyorlar. Avrupalılar, Türk